Muhtemelen güncel diyetisyenlerin çoğunu biliyorsun, belki bunların içinden birçoğuna da muayene oldun. Gittin, görüştün, bir sürü diyet listesi ile karşılaştın. İçerisinde uydukların oldu, uymadıkların oldu. Kilo verebildin veya veremedin. Şu an hala yeni diyetisyenlere gitmeye açık bir durumdasın.
Peki sence neden süreç şimdiye kadar hep kısır döngü gibi sürdü?
Diyetisyenin görevi sadece kilo verdirmekten ibaret değildir. Bizlerin içerisinde bulunduğumuz çok fazla alan var. Ama en iyi bilindiği düşünülen gidip bir liste alıp kilo vermek sanırım. Maalesef ki böyle değil.
Kilo verememenin veya kilo verdiğin zaman bunu koruyamamanın altında bir sürü sebep olabilir.
Uyguladığın beslenme programı senin ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayamıyor olabilir.
Bu program senin kilo kontrolünü sürdürebilmen için uygun olmayabilir.
Bir “programa uymak” gözüyle bakmanın dışında hayatınızda seni yemek yemeye iten psikolojik sebepler olabilir.
Duygusal yiyici olabilirsin.
Beslenme eğitimi ile bütün bunları harmanlamadığın için, açlık tokluk sinyallerini yeniden aktive etmeni sağlayacak bir süreç ilerletmediğin için bir noktada hep en başa dönüyor olabilirsin.
...
Kilo kaybının kalıcı olmasını hedeflememiz gerekir. Bunun için ezberlenmiş değişim listeleri, beslenme programlarından ziyade bilinçaltında beslenme davranış değişikliği yaratmaya çalışmalısın. Seni bazı yiyecekleri yemeye iten bazı durumlar olabilir, bunları tespit edip duygusal yememiz varsa bunu kontrol altına almalıyız.
Beslenme davranışını iyileştirdiğinde, beyninle daha çok iletişime geçmeye başladığında, herhangi bir yiyeceği yemeden önce bunu fizyolojik bir açlık ile yiyip/yemediğinin farkında olduğunda kilo kaybının, sağlıklı yaşamın, kaliteli hayat düzeninin sende kalıcı olduğunu göreceksin. Popüler olanın peşinden gitmeyi bırakmalıyız. Artık daha bilinçli bir toplum haline geliyoruz. Popüler olan her şey doğrudur diye bir şey yok. Eğer bu zamana kadar doğru olanı yapmış olsaydık şu an burada
olmazdık ve hala kilolarımızla, beslenme davranışımızla alakalı sorunlarımız olmazdı değil mi? Hızlı ve kontrolsüz kilo verme süreçlerinde odak noktası sadece verdiğimiz kilolar oluyor ama vücudumuza verdiğimiz hormonal ve metabolik zararları es geçiyoruz. Beyinde herhangi bir değişiklik yapmamamızda cabası. Bu sürecin odak noktası rakamlardan çok daha büyük olmalı.
Bilinçaltında, beyinde değişiklik yaratmak kolay değil, bu bir süreç. Sabır gerektiren, emek gerektiren, kendini keşfetmeni gerektiren bir süreç. Ama bu sürecin sonunda kendini tanımış, sorunlarını çözmüş, gerekli beslenme eğitimini almış ve değişikliği yaratmış olacaksın. Ve hayat boyu diyetisyen diyetisyen gezmene gerek kalmayacak.
Gerçekten kalıcı kilo kaybı ve sürdürülebilir sağlıklı bir yaşam için kendini yeniden keşfetmek ve sorunlarını iyileştirmek senin için en faydalısı olacak.
Sağlıkla ve sevgi ile kal.
Diyetisyen Burcu Yılmaz
Comentarios